Kassaov Başbakan Davutoğlu’na üç yüz yıllık el yazması Kuran-ı Kerim hediye etti. Davutoğlu Kur’an-ı Kerimi eline alarak öpüp alnına koydu. Bu değerli bir hediye olduğunu belirterek Kassanov’a teşekkür etti.
Görüşmede, DATÜB Genel Başkanı Ziyatdin İsmihanoğlu Kassanov DATÜB’ün kuruluş amaçlarını anlattıktan sonra Özellikle Vatana dönüş mücadelesinde Türkiye Cumhuriyetinin Ahıskalılara yardımından dolayı teşekkür etti. 70 yıllık sürgünde olan bir milletin temsilcisi olarak verdikleri mücadele hakkında bilgi aktarırken dünya kamuoyunun arkalarında olmasına rağmen halen vatanı kazanamadıklarını dile getirdi. Fergana olaylarından sonra ikinci büyük sürgünü yaşayan Ahıskalıların bugün 10 ayrı ülkede dağılmış halde yaşadıklarını ifade eden Kassanov, Anavatan Türkiye’ye geldiklerinde Türkiye’nin kucak açtığını belirterek teşekkür etti.
Türkiye’ye gelenlerin Anavatana geldiğinden dolayı sevinirlerken 1944 sürgününden sonra Sovyetlerin baskısına rağmen kimliklerinde sadece Türk adını taşımaktan gurur duyan Ahıska Türkleri Anavatanlarında yabancı muamelesi gördüklerinden dolayı son derece kırgınlık yaşadıklarını söyledi.
DATÜB Genel Başkanı Kassanov daha sonra sorunlarını şu şekilde dile getirdi. “14 Kasım 1944’te vatanımız Ahıska’dan Türk ve Müslüman olduğumuz için Sovyet Rejimi tarafından Orta Asya ve Sibirya’ya sürüldük. .Yaşadıklarımız bir insanlık ayıbı ve faciasıdır. 1989 yılında Özbekistan’da Ahıska Türklerine yapılan ikinci bir sürgünden sonra hayatımız daha büyük bir drama dönüşmüştür. Şu anda 500.000’e yakın Ahıskalı 3 kıta ve 10 devlete dağılmış halde yaşamakta ve hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.
Son 100 yılda Ahıska Türklerinin yaşadığı sürgün ve insanlık dramını sona erdirmek için, Anavatanımız Türkiye Devleti, 1992 Tarihinde T.B.M.M’de 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye'ye Kabulü ve İskânına Dair Kanunu kabul etti. Kanun yayınlandıktan beri son 20 yılda 50.000’e yakın Ahıskalı Türkiye’ye iskânsız göç ederek muhtelif il ve ilçelere yerleştiler. Öz vatanımız Türkiye’de ummadığımız sorunlarla karşı karşıya kaldık. Bugüne kadar Ahıska Türklerince kurulan sivil toplum kuruluşları tarafından verilen mücadelelere rağmen sorunlara kalıcı bir çözüm bulunamamıştır. Sorunlarımızın çözülememesinin bir sebebi de konu hakkında siz Sayın Başbakanımızın ve Yüce Meclisimizin ayrıntılı bilgilendirilmemesinden kaynaklandığını düşünmekteyiz"
AHISKA TÜRKLERİNİN ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI
DATÜB Genel Başkanı Ziyatdin İsmihanoğlu Kassanov Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na verdiği Türkiye’de Ahıska Türklerinin yaşadığı sorunları 4 ana başlık altında sıralayarak çözümü için yardım talebinde bulundu.
1. İkamet Tezkeresi: Ahıska Türkeri’nin oturma izin belgesi almaları için 70 yıl önceye ilişkin düzenlenmiş belgeler talep edilmektedir. Bu belgeleri ilgili ülkenin konsolosluğundan apostile edilmesi için kişi başı 500 ile 1000 ABD Doları masraf gerekebilmektedir. Yabancı makamlar bu tür belgelerin verilmesinde ayrıca birçok zorluk çıkarmaktadır. Bu konuda kolaylaştırıcı önlemlere acil ihtiyaç bulunmaktadır. Sınırların ötesinde tesadüfen kalan bu milletin evlatları olarak bunu istemeye hakkımız olduğuna inanıyoruz.
2. Çalışma İzni: Bizlere verilen ikamet teskerelerine “Bu tezkere çalışma hakkı vermez” diye kırmızı bir mühür basılmaktadır. Sanki biz kendi vatanımıza değil de başka bir ülkeye para kazanmak için gelmiş yabancı muamelesi ile karşı karşıyayız. Ahıskalı aileler Türkiye’de çalışamadıkları için maddi ve manevi açıdan psikolojik baskı altında kalmakta ve böylece yoksullaşmaktadır. Yeni Sosyal Güvenlik Kanuna göre her ay 18 yaş üstü kişi başı 214 TL prim ödemeleri gerekmektedir. Bu bağlamda 4 kişilik bir aile ikamet tezkeresinde çalışma izni olmadığı takdirde, 856 TL parayı ödemek zorunda kalmaktadır. Çalışma hakkı tanınması halinde insanlarımız kimseye muhtaç olmadan ailesinin geçimini sağlayabilir ve ülkemize de yararlı olabilirler. Ancak çalışma izni olmaksızın aşılması imkânsız zorluklar ile karşı karşıyayız.
3. Vatandaşlık Haklarımız: Yeni vatandaşlık kanununa göre bir yabancının Türkiye de vatandaş olabilmesi için çalışma izni olmadan aralıksız Türkiye de 5 yıl oturma şartı getirilmiştir. İnsanlar 5 sene çalışmadan insanlar nasıl yaşayabilirler? Oysa daha önceden Türkiye’de bir Türk soylunun 2 sene ikamet ettikten sonra T. C. Vatandaşlığına müracaat etme hakkı var iken ne yazık ki bu hak yürürlükten kaldırılmıştır. Bizler 3835 sayılı kanunun gereklerinin yerine getirilmesini talep etmekteyiz.
4. Emeklilik Hakkımız: Bütün dünyada, belli bir süre çalışmış insanlara vatandaşı olduğu ülkenin Anayasa haklarının öngördüğü emeklilik hakkı tanınıyor ve belli bir miktar maaş bağlanıyor. Türkiye de ise Eski Sovyet ülkelerinde 25-30 yıl çalıştığına dair ellerinde noter onaylı çalışma belgeleri olmasına rağmen Türk Vatandaşlığına kabul edilmiş Ahıska Türklerine böyle bir hak tanınmamaktadır. Anavatanımızdan 65 yaşını geçmiş yaşlılarımıza emeklilik hakkı tanınması için gereken adımların atılmasını talep ediyoruz.
Şeklinde taleplerini dile getirdikten sonra "Sayın Başbakanım, T.B.M.M 1992 yılında yürürlüğe koyduğu 3835 sayılı kanununa göre iskânsız göç etmiş ve vatanımız Türkiye’ye yerleşmiş Ahıska Türklerinin yukarda ifade ettiğimiz sorunlarının, bu kanun çerçevesinde yeniden ele alınarak çözüme ulaştırılmasını arzu etmekteyiz" diyerek istekte bulundu.
Başbakan Davutoğlu ise, Kassanov'u dinledikten sonra yazılı olarak sunduğu bu talepler doğrultusunda ilgili kişilere direktif vererek konuların araştırılması ve tezden yasalara uygun bir şekilde Ahıskalıların bu sorunlarının çözülmesini istedi.