Alt başlık olarak da şöyle ifade edelim; Ahıskalıyım deyip Ahıska’ya vatan diyemeyenler, sizce ne kadar konuşma hakkına sahiptir?
Sevgili dostlarım, bundan yaklaşık 10 sene önce Gürcistan Avrupa Konseyi üyeliğine kabul edilme karşılığında Ahıska Türkleri’nin Gürcistan’a dönmesi hakkında bir yasa kabul etti. Kabul edilen yasada Ahıska Türkleri ifadesi geçmese bile bu yasa 1940’lı yıllarda Gürcistan’dan sürgün edilen büyük bir çoğunluk olarak Ahıska Türklerini işaret ediyordu. Yasa her ne kadar milletimizin isteklerini karşılamasa ve öngörülen şartlar ağır olsa da milletimiz bu yükü sırtlandı. Gürcistan resmi kaynaklarına göre 5 841 ailenin başvurusu kabul edildi. Daha sonra DATÜB’ün (Dünya Ahıska Türkleri Birliği) Avrupa Konseyi nezdinde başlatmış olduğu çalışmalar neticesinde 2 bin kadar da Rusça olarak verilen dosya kabul edildi. Yani toplamda 7 500 kadar ailenin Vatana dönüşü kabul edilmiş oldu. Bugüne kadar ise 1700 civarında vatana geri dönüş izni (repatriant statüsü) verilirken, onlardan 492 kişiye ise Gürcistan hükümeti tarafından vatandaşlık hakkı verildi. Milletimiz bu haktan ne kadar yararlandı o ise başka bir yazımızın konusu olacak...
Gürcistan hükümeti tarafından sağlanan tüm olumsuz şartlara rağmen vatan Ahıska’ya sahip çıktı milletimiz. Hep söyledik hep hakkında yazdık. Şimdi bile bu yasanın sadece formaliteden ibaret olduğu, vatana dönüş sürecinin ve dönen ailelerin Gürcü cemiyetine entegrasyonunun Gürcü hükümetinin sadece bir iyi niyetine bırakılmaması gerektiği hakkında tezler hazırladık. Hep doğruları savunduk.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen mücadelemize devam ettik millet olarak. Hiçbir zaman küsmedik. Yenilgiye rağmen yeniden dimdik ayağa kalkmayı başardık. 10 yıl önce hayaldi, biz hayaller peşindeydik, 10 yıl sonra gerçek oldu.
Vatanında yaşama adına tüm engelleri aşan kahraman Ahıskalı aileler Gürcistan hükümeti tarafından çıkarılacak yasayı beklemeden vatana göç ettiler. Kolay olmadı tabii ki. Evleri taşlandı, tehdit edildiler, dışlandılar ama asla ve asla pes etmediler. Gürcistan’ın sizi istemiyoruz dercesine engellerine rağmen yine de direndiler ve sonunda kabul gördüler. Kimden mi? Tabii ki o bölgede yaşayan insanlardan. Benim çeşitli dönemlerde yaptığım araştırmalarda konuşmacılarım hep şu fikri öne sürdüler, “İnsanlar bizi kabul etti ama devlet etmedi.” Fakat zaman geçtikçe bazı şeyler değişmeye başladı.
2008 yılında kurulan Dünya Ahıska Türkleri Birliği’nin (DATÜB) hızlı bir şekilde çalışmalara başlaması ve Ahıska Türkleri’nin toplu halde yaşadığı ülkelerdeki milletimiz tarafından da kabul görmesi işleri biraz daha kolaylaştırdı. Kısa süre zarfında Gürcistan devlet yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirildi. Fakat DATÜB Başkanı Sayın Ziyatdin Kassanov’un da belirttiği gibi yürütülen tüm bu olumlu çalışmalara rağmen hala milletimizin hakkını tam olarak alamadık.
Fakat DATÜB, Gürcistan hükümeti tarafından yapılan tüm bu engellere rağmen vatan Ahıska’da çalışmalarına devam etti. 2014 yılında Azerbaycan’da yapılan bir toplantıda geri dönüş izni alan Ahıskalı Türklerin vatana dönüşü için DATÜB tarafından 10 bin dolar miktarında destek sağlanacağı müjdesi verildi. Bu vatana dönüş için Ahıska Türklerine büyük bir yol açtı ve bu proje kapsamında bugüne kadar DATÜB Gürcistan temsilcisi İsmail Akhmedov’un açıklamasına göre 40 aile Gürcistan’da ev sahibi oldu.
Sevgili dostlar, ben gerek üniversite döneminde gerekse de çalıştığım dönemlerde Ahıska Türkleri’nin tarihi vatan Ahıska’ya dönüşü süreci içerisinde bulundum. Geçen hafta Ahıska’da, Vale’de, Abastuman’da DATÜB tarafından yapılan maddi destek neticesinde ev alan aileler ile görüşmeye gittim. Türk Birliği Dergisi ve Ahıska Gazetesi adına yaptığım mülakatlarda vatana dönen insanların memnunluğu ve mutluluğunu gözlemledim. Ahıska merkeze yârım saatlik bir mesafede bulunan Abastuman kasabasına 2014 yılında Rusya’dan gelerek ev alan 57 yaşındaki Kerim Gafurov ile görüştüm. “Allah DATÜB’e zeval vermesin. DATÜB olmasaydı böyle bir eve sahip olmazdım.” diyen Kerim Gafurov, eşi Gülnara Gafurova ile birlikte Dünya Ahıska Türkleri Birliği tarafından yapılan destekle aldığı evinde yaşamını büyük bir huzur içinde sürdürüyor.
Kerim Gafurov 54 yaşına kadar Rusya’da yaşadı. Allah’ın kısmeti olsa gerek ki, o sonunda vatanına kavuştu. Eğer Allahu-Teala insanı bir yere getiriyorsa, oradan başka yere dönüp gidemezmişsin. İlk Ahıska’ya ziyarete geldiğinde Ahıska Türkleri’nin vatanlarından sürgün edilmesinin 70 yılına tesadüf etti. Bir hafta on gün gezip dolaştı. Gelirken bile hayran olmuştum vatanımıza diyor Kerim Gafurov. Kendisinin gazelli marka aracına eşyalarını doldurarak eşiyle birlikte Ahıska’ya geldi. Daha sonra ise vatana yerleşti
Yaşadığı evi almaya parası yetmemiş. Bu evin alımında DATÜB tarafından desteğin olmaması durumunda belki de bugün vatanda yaşıyor olamazdım diyor Kerim Gafurov. Başta DATÜB Başkanı Sayın Ziyatdin Kassanov olmak üzere emeği geçen herkesten Allah razı olsun diye teşekkür etmeyi de unutmadı.
Aslında Allahü-Teala insanı sınava tabi tutuyor. Eğer insan o sınavı güzel bir şekilde geçerse onu öyle bir yere getiriyor ki, insanın kendisi bile şaşırıyor. Kerim Gafurov kendisine yapılan bu iyiliği Allah’ın bir nasibi olduğunu söylüyor. Şu anda vatanda tarım işleri ile uğraşıyor. Domates, salatalık, patates ve diğer sebzeler yetiştiriyor. Hayatından çok memnun. Sera ekti. Domates fidanı yetiştirdi ve onları sattı. O işler bitti şu an da ot biçimine başladı. Birazdan salatalık, meyve yetişecek onları toplayıp satacak. Allah rızkımızı öyle veriyor ki, hiçbir yere gitmiyoruz diyor. Sadece evlerinin bahçesiyle, kendi işleriyle uğraşıyor. Eğer biraz durumu olsa büyük baş hayvan da alacak.
“Allah DATÜB’e zeval vermesin” diyen Kerim Gafurov, DATÜB olmasaydı böyle bir eve sahip olmayacaktım diyor. Bugün oldukça güzel ve gönlüne göre bir evde yaşıyor. Gürcistan’da her hangi bir bürokratik bir sorunları yok. “Kimse bize baskı yapmıyor. Gürcü emniyet kuvvetleri sürekli bizimle ilgileniyor. Can güvenliğimiz var çok şükür. Ama bizim gerçek vatan oğulları gibi kendimizi hissetmemiz için vatandaşlık şart. Buraya döndük ve biz buranın insanlarıyız. Bize yetkililer diyor ki, bu bir devlet politikasıdır. Zamanı geldiğinde vatandaşlık verilecek. Fakat insanlarımız uyanık olsunlar, bazı fırsatçı üçkağıtçılara paralarını kaptırmasınlar.” diye de uyarıyor.
Kerim Gafurov’un ve hanımı ile görüşmemizde, “Allah herkesi vatana gelmeye ulaştırsın. Bugüne kadar kimler bize destek oldu ise, kimler emek sarf ettiyse herkes hakkını helal etsin. Biz çok iyiyiz. Hamdolsun! Emeklilik paramız yok, başka bir gelirimiz yok fakat tarımla uğraşıyoruz. Yetiştirdiklerimizi satıyoruz. İnsanları da çok saygılı. Döndüğümüz için çok mutluyuz. Bazıları diyorlar ya vatan yoktur, vatanı vermezler! Vatanı verdiler. Keşke 30 sene önceden gelseydik. Çok güzel. Rahat. Herşey yolunda. Pişmanlık söz konusu değil. Gelmeyenlerin de Allahü-Teala yollarını açık etsin de herkes gelsin.” dedi.
Sevgili Dostlar, düşünüyorum ki, yukarda belirtilen fikirler vatan Ahıska’ya dil uzatan bazılarına güzel bir cevap olacaktır. Onlar her ağzını açtıklarında vatana Ahıska’ya dönmek isteyen, dönüp yaşamına devam eden insanlara saygısızlık ettiğini anlamalıdır.
Mevlüt IŞIK
