SON DUYURULAR
ZİYATDİN KASSANOV’un DOĞUM GÜNÜ
23 Kasım 2024DATÜB V. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLATISI DUYURUSU
10 Kasım 2024Rusya’da Meydana Gelen Silahlı Kalkışma ve Ahıskalı Türkler Hakkında
24 Haziran 2024​Hocalı Soykırımı’nın 31. Yıldönümüdür
26 Åžubat 2023DUYURU
01 Temmuz 2022A. Ahıska’nın coÄŸrafî konumu
Ahıska ÅŸehri, Türkiye’nin kuzeydoÄŸusunda, Ardahan ilimizle sınır teÅŸkil eden, Gürcistan toprakları içinde yer alan, çok eski bir Türklük yurdunun merkezidir. Abastuban, Adigön, Aspinza, Ahılkelek, Azgur ve Hırtız gibi kasabaları ve bu kasabalara baÄŸlı 200 kadar köyü vardır.
Ahıska, Türkiye sınırına 15 km. mesafede bulunmaktadır. Posof Çayının iki yakasında yer alan ÅŸehir, karayolu ile Tiflis, Batum ve Türkiye’ye baÄŸlıdır. Ayrıca batıda Türk sınırının çok yakınına kadar uzanan bir demiryolu, Ahıska’yı doÄŸudan Tiflis’e baÄŸlar.
Ahıska topraklarının en önemli akarsuyu, Kür ırmağıdır. Batıdan gelip Ahıska’ya ulaÅŸmadan birleÅŸen Posof veAdigön çayları, ÅŸehrin doÄŸusunda Kür ırmağına karışır ve Hazar Denizi‘ne doÄŸru akarlar. Yer yer düzlükler görülmekle beraber dalgalı bir yapıya sahip olan Ahıska toprakları, sulak ve tarıma elveriÅŸlidir. Posof’ta olduÄŸu gibi buralarda da yaylacılık geleneÄŸi vardı. Ormanlık tepelerin aralarındaki yüksek ve bol otlu vadilerde hayvancılık yapılırdı.
Çam ormanlarıyla kaplı daÄŸlar arasındaki dar vadide kurulmuÅŸ olan kaplıcalı Abastuban, görülmeye deÄŸer tabiî güzelliklere sahiptir. Ahıska yakınındaki linyit yatakları da iÅŸletilmektedir. Bugün sakinleri orada yaÅŸamayan Ahıska ve çevresinde nüfus da seyrek, hatta ıssız hâldedir. 1944 sürgünüyle boÅŸaltılan köylere, zorla veya zaruretle gelenler dışında nüfus hareketlenmesi olmamıştır. Bölgeye iskân edilmek istenen Gürcüler gelmediÄŸi gibi, kasabalara da sadece Ermeniler yerleÅŸmiÅŸtir. Buralarda resmî kiÅŸilerden baÅŸka Gürcü varlığından söz edilemez. 1828′de 50.000 olan ÅŸehir nüfusu, 1887′de 13.265′e düÅŸmüÅŸtür. Günümüzdeki nüfusu 24.650′dir.
B. Ahıska’nın kısa tarihi
1. Eski çaÄŸlar Ahıska ve çevresi, çok eski devirlerden beri, insanların topluluk hâlinde yaÅŸadığı bir bölgedir. Milâttan önceki çaÄŸlarda Hurriler, onları takiben Urartular, Kimmerler ve Sakalar buralara hakim olmuÅŸlardır. Yukarı Kür ve Çoruh boylarıyla Ahıska bölgesinin Türklük tarihi, çok eski asırlara dayanmaktadır. Son Kıpçakların, Gürcü Kralının davetiyle gelip yerleÅŸmesinden yüzyıllarca evvel buralarda Kıpçak ve Bun-Türklerin yaÅŸadığına dair ciddî haberler vardır. DoÄŸu seferine çıkan Makedonların ünlü kralı Ä°skender, MÖ. IV. yüzyıl sonlarında Kafkasya’ya geldiÄŸinde, ona karşı çıkan kuvvetli bir Türk varlığının olduÄŸu anlaşılmaktadır. Bunlar, Kıpçak ve Bun-Türk adıyla anılmaktadır.
Kun akınları sırasında batıya doÄŸru sürülen Alan unsurları, bu bölgeye gelmiÅŸlerdir. Romalıların Güney Kafkasya’ya hakim olmasıyla, Alanlar da geldikleri ülkeye, Kuzey Kafkasya’ya dönmüÅŸlerdir.[2]
Bölge, VI. yüzyılda Ä°ranlılar, Hazarlar ve Bizanslılar arasında el deÄŸiÅŸtirdi. Hazarlar, Kafkasya coÄŸrafyasında çok büyük rol oynamışlardır. XX, yüzyıl baÅŸlarına kadar varlığından haberdar olduÄŸumuz anadili Türkçe olan, aralarından âşıklar yetiÅŸen ve halk tarafından çufut denilen Musevî unsurunun, Hazar hatırası Karaimler olduÄŸu söylenebilir. Bugün Rus ve Gürcü kaynaklarında Mesketya adıyla anılan Ahıska bölgesinin eski sakinleri kimlerdi? Bu soruya çok net cevap bulmak zor olsa da, milâttan önce Ä°skender’in seferinde buralarda Türk unsurlarının yaÅŸadığına dair kuvvetli haberler vardır. Mesketya adının da, buralarda yaÅŸamış eski bir kavim olan Meshlerden kalmış olduÄŸu anlaşılmaktadır. Bu kavmin menÅŸeini kesin olarak belirlemek zordur. Bununla birlikte ÅŸu görüÅŸler ileri sürülebilir: Meshler, Nuh Nebi oÄŸlu Yafes’in oÄŸlu ve OÄŸuz’un pederi Mesek’ten gelen Masagetlere dayanır.[3] Meskler, Kartvel (Gürcistan) güneyinde yaÅŸamış Gogarlı (Ä°skit) ve Turanî yerli Hristiyan halktır.[4]
Meshlerin Gürcü olduÄŸunu iddia edenlerin de kesin kaynağı yoktur. Ahıska’nın Rustav köyünde dünyaya gelmiÅŸ olan ünlü ÅŸair Åžota Rustaveli, “Üstadım Genceli Nizamî’dir” demiÅŸ ve eserinde tamamen Ä°slâmî motifler kullanmıştır.
SÜRGÜN
Çarlık Rusyası dönemindeki baskı ve zulümler Sovyet Gürcistan’ı döneminde de devam etti. Onlar hem Rus, hem de Gürcü mezâlimi ile karşı karşıya kaldılar. Türk ve Müslüman olarak yaÅŸamanın bedeli ağırlaÅŸmaya baÅŸladı. Bu baskı, Stalin zamanında en yüksek noktaya çıktı. Ahıska Türklerinin önde gelen aydınları, çeÅŸitli düzme suçlarla tutuklanıp ya öldürüldüler, yahut da sürüldüler.
Masum insanlar için düzme suçlar icat ediliyordu: Türkçülük, Kemalistlik ve Türkiye taraftarlığı hattaTroçkistlik!
Bu yıllar aynı zamanda Gürcü ÅŸovenizminin azgınlaÅŸtığı bir zamandı. Birçok Türk’ün soyadı deÄŸiÅŸtirildi: PaÅŸaoÄŸlu,PaÅŸaladze; AlioÄŸlu, Alidze; DadaÅŸoÄŸlu, DadaÅŸidze; ZeyneloÄŸlu, ZeniÅŸvili…
1938 Sovyet anayasasının kabulünden sonra Ahıskalıların bir kısmını Azerbaycan milleti(!) diye yazdılar. Aynı yıl Ahıska ve çevresine sınır koruması adı altında on binlerce asker yerleÅŸtirildi. Bu, yakında çıkabilecek Türk-Sovyet savaşının hazırlıklarıymış!
II. Dünya Savaşı yıllarına kadar askere alınmayan Ahıska Türkleri, savaÅŸ baÅŸlayınca askere alınmaya baÅŸlandı. 40.000 civarında insan, Almanlarla savaÅŸmak üzere silâh altına alınarak cepheye gönderildi. Geride kalan kadınlar ve yaÅŸlılar da, Ahıska-Borcom demiryolu inÅŸaatında çalıştırıldılar. Bu hat 1944 ekiminde tamamlandı. Ahıskalılar, kendilerini vatana hasret bırakacak trenlerin yolunu, kendi elleriyle yapmışlardı!
14 Kasım 1944 tarihi, yalnız Türk tarihinin deÄŸil, insanlık tarihinin de kara sayfasıdır. Zira bu tarih, bir kış gecesi 200′den fazla köy ve kasabada yaÅŸayan binlerce insan, birkaç saat içinde ocağından sökülerek yük ve hayvan vagonlarında, Sibirya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a sürülmüÅŸlerdir. Sürgün edilenlerin birçoÄŸu yollarda öldü. SaÄŸ kalanlar da, ata vatanından ebedî ayrılığa mahkûm edildiler.
Yıllarca dünya kamuoyundan gizlenen sürgünün belgeleri bugün artık sır deÄŸil. 31 Temmuz 1944 tarihli “Devlet Savunma Komitesi”nin gizli kaydıyla kaleme alınan kararının altında Gürcü diktatörü Stalin’in imzası bulunmaktadır.
Bu karar: “Ahıska, Adigen, Aspinza, Ahılkelek ve Bogdanovka rayonlarıyle Acaristan Özerk SSC’den Türk, Kürt, HemÅŸin olmak üzere toplam 86.000 kiÅŸiden meydana gelen 16.700 hanelik nüfustan, 40.000′i Kazakistan SSC’ye, 30.000′i Özbekistan SSC’ye ve 16.000′i de Kırgızistan’a tahliye edilsin.” emriyle baÅŸlıyordu. Tahliyenin, SSCB Halk Ä°çiÅŸleri Komiseri Beriya tarafından 1944 yılı kasım ayında gerçekleÅŸtirmesi isteniyordu.
Ahıska Türklerinin malı mülkü de buralara getirilerek iskân edilecek Gürcü ve Ermenilere peÅŸkeÅŸ çekiliyordu. Bu hususta ÅŸu emirler veriliyordu: “Bölgeye iskân edilen çiftçilere sınır bölgesi için uygun görülmüÅŸ miktarlarda arsalar dağıtmak; buradan tahliye edilmiÅŸ nüfustan kalan kamu ve hususî bahçe ve baÄŸları yedi yıl vadeli kredi ÅŸeklinde yeni gelenlere devretmek; bu bölgeye iskân edilen nüfusu 1945 yılında her türlü vergilerden muaf tutmak; iskân edilenlere Gürcistan Hükûmeti imkân ve fonları çerçevesinde ev hayvanları vermek; boÅŸaltılan bölgeye yeni iskân edilecekleri parasız nakletmek. Taşınma masrafları Gürcistan Hükûmeti’ne özel olarak ayrılmış paralarla karşılanacaktır.“[38]
Bu karar gereÄŸince, 14 kasımı 15′ine baÄŸlayan gece, Türk köyleri askerler tarafından kuÅŸatıldı. Kapılar dövüldü. Birkaç saat içinde, küfür, tüfek ve dipçiklerle köy meydanlarına toplanan halk, kamyonlarla demiryolu boylarına getirilerek hayvan vagonlarına dolduruldu. Ä°nsanlar, haftalar sürecek bir ölüm yolculuÄŸuna çıkarıldılar. Gittikleri yerlerde yıllar sürecek zorbalıklara ve acılara maruz kaldılar. Sürgünü gerçekleÅŸtiren L. Beriya, 28 Kasım 1944 tarihli yazıyla, icraatını Stalin’e rapor ediyordu: “Türklerin, Kürtlerin ve HemÅŸenlilerin Gürcistan SSC sınır bölgesinden tahliye iÅŸlemleri tamamlanmıştır. Türkiye’nin sınıra yakın kısmındaki nüfusla akrabalık baÄŸları bulunan söz konusu halkın önemli bir çoÄŸunluÄŸu kaçakçılık yapmakta olup muhaceret eÄŸilimi gösteriyor ve Türkiye istihbarat makamları için casus angaje etme ve çete grupları oluÅŸturma kaynağı teÅŸkil ediyordu. Tahliye iÅŸlemlerine hazırlık tedbirleri bu yılın 20 Eylül gününden 15 Kasım gününe kadar alınmıştır.