Bundan tam olarak beÅŸ yıl önceydi... Hatta ve hatta süreç bundan daha önce baÅŸlamıştı. “20 Mart 2015” Ahıskalı Türkler için yeni bir sayfanın açıldığı tarihtir.
Türkiye Cumhuriyeti CumhurbaÅŸkanı Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan, 20 Mart’ta Ukrayna’ya yaptığı resmi bir ziyarette, Dünya Ahıska Türkleri BirliÄŸi (DATÜB) Genel BaÅŸkanı Sn. Ziyatdin Kassanov ve beraberindeki heyeti kabul etti. DATÜB Genel BaÅŸkanı Kassanov, Sn. CumhurbaÅŸkanımıza, Ukrayna’daki Ahıskalı Türklerin son durumu ile ilgili rapor sundu. Bunun üzerine, Sn. CumhurbaÅŸkanımız, Ukrayna-Rusya arasına baÅŸlayan savaÅŸtan dolayı oldukça zor günler yaÅŸayan Ahıskalı Türklerin Türkiye’ye getirilmesi hususunda talimat verdi. Bundan sonra ise, ilgili çalışmalar yapılarak Nisan 2015 yılı içerisinde Bakanlar Kurulunun kararı ile Ahıska Türklerinin “iskanlı göç” kapsamında Türkiye'ye getirilmesi karara baÄŸlandı.
Ukrayna’daki savaÅŸ bölgelerinden çıkarılan Ahıskalı Türklerden oluÅŸan ilk kafile özel uçak seferi ile 25 Aralık 2015 tarihinde Anavatan Türkiye’ye getirildi. Sonradan getirilen diÄŸer 4 kafile ile birlikte Türkiye'ye getirilen 677 Ahıskalı aileden 72’si Bitlis’in Ahlat ilçesine diÄŸerleri ise Erzincan’ın Üzümlü ilçesine yerleÅŸtirildi. Toplamda Türkiye’ye yaklaşık 3 bin Ahıskalı Türk getirildi.
Üç defa sürgüne uÄŸrayan, her ÅŸeye raÄŸmen dilini, dinini, örf ve adetlerini unutmayan, 10 ülkede toplum halde yaÅŸayan, yaÅŸadığı ülkelerin yasalarına saygılı olan, öz alnının teri ile bütün maddi ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan kazanan Ahıskalı Türkler için 25 Aralık 2015 tarihi oldukça heyecanlı ve tarihi bir gündür.
76 yıldır vatan hasreti çeken Ahıskalı Türklerin, Ukrayna'daki savaÅŸ bölgelerinden çıkarılarak Türkiye'ye getirildikleri gün olan “25 Aralık” anavatana kavuÅŸtukları gün olarak anılmaktadır.
Ahıskalı Türklerin Türkiye’ye Erzincan’a iskanlı göç kapsamında getiriliÅŸlerinin 5. Yılı dolayısıyla açıklamada bulunan DATÜB Genel Sekreteri Fuat Uçar, “Ahıska Türkleri’nin tarihini herkesin iyi okuması gerek. O soÄŸuk kış gününde, 14 Kasım 1944 yılında, milletimizin yük trenlerine doldurularak sürgüne deÄŸil, bilerekten bir sonsuzluÄŸa, ölüm yolculuÄŸuna gönderildi. Buna raÄŸmen milletimiz ÅŸartların zor olduÄŸu dönemlerde bile göçe gönderildikleri yerlerdeki insanlar ile oldukça sık iliÅŸkiler kurdu. Hiçbir zaman sorun çıkaran taraf olmamasına raÄŸmen Özbekistan’da meydana gelen Fergana Olayları sonrası 1989 yılında ikinci bir sürgünü yaÅŸamak zorunda kaldı.
Anavatandan uzak, çileli bir hayatı yaÅŸayan, iki kez sürgüne maruz kalan Ahıskalı Türk milletimizi bekleyen sorunlar hala bitmemiÅŸti. Rusya ve Ukrayna arasında çıkan savaÅŸ sonrası Ukrayna’da yaÅŸayan insanlarımızın evleri bombalandı. Ä°nsanlarımız sokaÄŸa çıkamaz hale geldi. Her yerde sesimizi duyurmaya çalıştık. Ve ÅŸükürler olsun ki, sesimize Sayın CumhurbaÅŸkanımız ses verdi. Onun talimatıyla Ahıskalı Türkler anavatana getirildi. Türkiye Cumhuriyetimizin tüm kurumları elinden gelen her türlü çalışmayı bizim için yaptılar.
Her ayrılık bir hüzün taşır ancak Ahıska Türkleri için Ukrayna’dan ayrılış tıpkı çocuÄŸun annesine kavuÅŸması gibi olmuÅŸtur. Çünkü Ahıska Türkleri için vatan ayrılmalarından 191 yıl geçmesine raÄŸmen hala ve her zaman Türkiye olmuÅŸtur. “Vatan hasreti çektim, gözlerime kan geldi, vatanıma kavuÅŸtum, cesedime can geldi” diyerek vatana olan özlemini anlatan, öz be öz Türk olan ve Türklüklerine ve Müslümanlıklarına bu denli sımsıkı sarılmış, tüm olumsuzluklara raÄŸmen kültür, örf-adetlerini yaÅŸatan Ahıskalı topluluÄŸunun acı ve çilesine son verilmesi, vatana dönüÅŸ mücadelesine ses verilmesi DATÜB Genel BaÅŸkanı Sayın Ziyatdin Kassanov’un Sayın CumhurbaÅŸkanımıza arzı sonucunda olmuÅŸtur.
DATÜB olarak, milletimizin savaÅŸ bilgelerinden çıkarılarak Türkiye’ye getirilip Erzincan’a, Üzümlü’ye yerleÅŸtirilmesinden dolayı Sn. CumhurbaÅŸkanımıza, Bakanlarımıza, çok büyük fedakarlıklar yapan, yardımlarını esirgemeyen Sn. Valimize, Kaymakamımıza, Belediye BaÅŸkanımıza, Göç Ä°daresi Genel MüdürlüÄŸü’ne, bütün emeÄŸi geçenlere ve tüm Üzümlü sakinlerine ÅŸükranlarımızı sunuyoruz. Bizler vefalı insanlarız. Bütün bu iyilikleri unutmayız. Milletimizin her zaman yüzü gülsün. Artık sürgünler, çileler son bulsun. Bundan sonra her zaman bayram olsun.” dedi.
"Vatan sevgisini içten duyanlar,
Sıtkı ile çalışır benimseyerek
Milletine, ulusuna uyanlar
Demez neme lazım, neyime gerek” Aşık Veysel
Vatan, bayrağımızdaki “ay” ve “yıldız”dır. Vatan ve vazife uÄŸruna ölümü göze alabilmektir. DüÅŸmanın önünde dik durmaktır. Bir ve beraber olmak, ülkemize kast eden tüm düÅŸmanlara, düÅŸmanlıklara onurunla karşı koymaktır. Tarih sayfalarındaki “Türk milletinin” o muhteÅŸem mirasına sahip çıkmaktır. Ahıskalı Türkler, bu mirasa gözü gibi sahip çıkacaktır.